Haber

İslahiye’de Çadır Kentte Kalan Felçli Depremzede: “Üç Gün Yemek Yemedik. 50 Liraya Bir Bardak Su İstedim Vermediler. Yeğenim Su Gönderdi”

HABER: ÇAĞATAN AKYOL – Kamera: SADIK KARAKULOĞLU

Gaziantep’in İslahiye ilçesinde kurulan çadır kentte tekerlekli sandalyeye bağımlı olan felçli Sultan Uyar, depremin ardından ilk 3 gün yemek yemediklerini, su bile bulamadıklarını söyledi. Uyar, “Yeğenimi aradım. ‘Çok zor durumdayız’ dedim. ‘Bize su ve yemek vermiyorlar’ dedim.

Kahramanmaraş’ta 6 Şubat depremlerinin en çok yıkıma neden olduğu yerlerden biri olan Gaziantep’in İslahiye ilçesinde depremzedeler çadır kentlerde yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor. Çadır kentlerde, çamaşır yıkamaktan elektriğe, banyolar başta olmak üzere birçok konuda depremzedelerin sorunları devam ediyor. İlçede bir çadır kentte yaşayan felçli Sultan Uyar da deprem öncesi ve sonrası yaşadıklarını ANKA Haber Ajansı’na anlattı.

“BALKON TUTUCUSUNA GELDİM”

Yaşadığı sarsıntıların ardından felçli olduğu için evden çıkamadığını anlatan Uyar, şunları söyledi:

“Hepsi kaçtı. İki kat üst katta kızım oturuyordu, ben altta oturuyordum. O bana bakıyordu. Felç geçirdiğim için bana bakıyordu. Ben eşimle yaşıyordum ama kızım. , 6 kişi üstte oturuyor 4 çocuk anne baba 6 kişi ben 2 kişiyim sarsıntıyla uyandım soba düştü soba boruları düştü soba yanıyordu uyandım yanıyordu Bir sarsıntı uyandım eşimi uyandırdım ‘Deprem var’ dedim. ‘Çocukları al, sen kaç’ dedim. ‘Temelde felçliyim’ dedim. Evde tek başıma durdum. Sonra balkona geldim. Sürünerek balkona geldim. Uzun süre durdum, yani yine orada. ‘Allah’ım’ dedim, dua ettim.”

“Bastonla sürünüyordum”

Depremde tekerlekli sandalyesiyle evde kalan Uyar, “Bunu bana Kızılay verdi. 15-20 gün oldu. Bastonla sürünüyordum.” Yağmacıların evine de girdiğini belirten Uyar, “Televizyonumu aldılar. Eşyalarımı, çamaşırlarımı etrafa saçtılar. Para, altın, benim gibi fakirin nesi var diye mi aradılar değil mi? Yorganların içini döktüler.” ve yastıklar.Kapı ve pencereyi kırdılar.Yağmacılar televizyonu oraya götürdüler’ dedi.

“Yeğenim su ve ekmek gönderdi”

Depremlerden sonra 3 gün yemek yemediklerini söyleyen Uyar, “Sonra Kırıkçalı’ya geldik. Kırıkçalı’da bir gece kaldık. ‘Bize su ve yemek vermiyorlar’ dedim. 50 liraya bir bardak su istedim, vermediler, bir de çocuk vardı, sonra yeğenime söyledim, yeğenim su ekmek gönderdi, işte bütün ıvır zıvırları bana yolladı.”

“Omzum hem kırık hem kırık”

Aynı çadırkentte çadırda yaşayan Besi Demir de depremlerin ardından evden çıktıklarını ve telefonlarını dahi alamadıklarını ifade etti. Demir şunları söyledi:

“O kadar dışarı çıktık ki üzerimize bir şey giyemedik. Kalktık vestiyer kapının önüne düştü. Hemen kapıdan çıktık. Bir sarsıntı daha oldu. O ikinci sarsıntı bizi aldı, yaklaşık 20 saniye yere çarptık.” metre omuzum kırık omzum hem çıkık hem kırık torunum elimde torunumun omzu kırıldı vallahi çok acıyor bağlarda 3 gün kaldık bir şey yemedik su içmedim bir şey yemedim şeker hastasıyım astım hastasıyım her hastalığım var 3 gün sonra kalktık köye kayınbiraderimizin evine gittik 10 gün oralara gittik gün oldu kayınbiraderim bizi gördü ağladı bizi görünce oturdu ağladı 10 gün sonra kalkıp kızımın yanına gittik kilis’e gittik 3-4 gün orda kaldık. 4 kere omuzumu kırıkçı dükkanına götürdüm orada zelzele olunca tekrar buraya geldik bize çadır bulun çadıra gidelim dedik buraya çadıra geldik çadırlarımız küçük. Ne yıkanacak yerimiz var ne de çamaşır yıkayacak yerimiz. Çok zor durumlardayız. Elektrik yok, telefonlarımızı yanımıza alamadık. Çok zor zamanlar geçiriyoruz.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu